VERSCHLUCKBARER MAGENBALLON
Günümüz dünyasında obezite, tüm ülkeler bazında görülen en büyük halk sağlığı problemidir. Obezitenin kesin ve kalıcı tedavisi için altın standart yöntem cerrahi müdahalelerdir. Diyet ve egzersiz ile yeterli kilo kontrolü sağlayamayan ve cerrahi için uygun olmayan hastalarda; ameliyat dışı yöntem arayışı, uzun yıllardır araştırma ve yeni ürünler geliştirilmesine neden olmuştur. 30 yılı aşkın bir süredir obezite tedavisinde kilit bir rol oynayan mide içi balon tedavilerine, prosedürsüz olarak uygulanan yutulabilir mide balonu eklenmiştir. Yutulabilir mide balonu; ameliyat, endoskopi ve anestezi olmaksızın yerleştirilmesi ve doğal yollardan vücuttan atılması gibi üstün özellikleri ile güvenli bir zayıflama yöntemi olarak uygulanmaktadır. Yutulabilir mide balonu, -diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen, -cerrahi tedaviler için anestezi alması uygun olmayan, -anestezi almak istemeyen, -yüksek VKİ nedeni ile ameliyatı öncesi kilo vermesi gereken, -cerrahi müdahale olmaksızın sağlıklı ve kalıcı kilo vermek isteyen tüm hastalarda uygulanabilmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar ışığında morbid obez hastalarda da çoklu yutulabilir mide balonu uygulamaları ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Uygulama kolaylığı, yerleştirme ve çıkarma prosedürleri için endoskopi ve anestezi gereksinimi olmaması, yutulabilir mide balon tedavisinin öne çıkan özellikleridir. Yutulabilir mide balonu Elipse (Allurion Technologies, Natick, MA, USA), bitkisel içerikli sıkıştırılmış bir kapsül ve buna bağlı ince bir kateterden oluşmaktadır. İşlem, röntgen biriminde yapılan ve 15-20 dakika süren günübirlik bir uygulamadır. İşlem öncesinde 4-6 saat açlık ve susuzluk yeterlidir. Hasta kapsülü 1 bardak su ile birlikte yutar. Yapılan klinik çalışmalarda hastaların yalnızca %0.1’i kapsülü yutmakta zorluk yaşamıştır. Röntgen ile kapsülün midede olduğu doğrulandıktan sonra kateter ile dolum işlemi gerçekleştirilir. Doldurulan sıvı, 550 ml hacminde özel içerikli bir serumdur. Balonun yeri ikinci bir röntgen ile tespit edildikten sonra ince kateter çekilerek çıkarılır. İşlem sonrası hasta günlük yaşamına kaldığı yerden devam edebilir ve sıvı gıda alımına başlayabilir. İstirahat gerekmez. İşlem sonrası 72 saat (3 gün) süreyle bulantı ve mide krampları görülebilmektedir. Ancak bu yakınmalar ağızdan alınan tablet formunda ilaçlar ile kontrol altına alınabilmektedir. Yutulabilir mide balonu Elipse, mide iştah merkezine baskı yaparak ve mide içerisinde hacmen yer kaplayarak kilo verme gayesi bulunan hastanın porsiyonlarını küçültmesine, az gıda ile uzun süre tokluk hissetmesine; böylece sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasına yardımcı olur. Yutulabilir Mide Balonu tedavisi uygulanan hastalara, 6 aylık diyetisyen takibinin yanı sıra, kullanım sırasında gerçek zamanlı verilerin görüntülenmesi ve kaydedilmesi için Bluetooth® tartı; haftalık olarak ilerlemenin kaydedilmesi için sağlık takipçisi saat ile Allurion Mobil Uygulaması verilir. Doktor ve diyetisyen takibini kolaylaştıran bu uygulamalar, motivasyonun korunması ve sağlıklı yaşam tarzının sürdürülebilirliği açısından oldukça faydalıdır. İşlem sonrası 16. haftada özel mekanizmalı balon sönmeye başlar. 8-15 gün içerisinde mide çıkış kapısına yönlenen balon, barsaklar yolu ile vücuttan atılır. Balonun çıkarılması için ek bir işlem gerekmemektedir. Yutulabilir Mide Balonu tedavisi ve 6 ay devam eden beslenme programının uygulanması ile %10-15 kilo kaybı sağlamak mümkündür. Hastaların %95’i balon vücuttan atıldıktan sonra 1 yıl boyunca kilosunu korumaktadır. Tüm tedavi süreçlerinde olduğu gibi; obezite tedavisinde de kalıcı ve sağlıklı sonuçlar için günlük yaşam şartlarının iyileştirilmesi esastır. Fazla kilonun %5’ inin verilmesi bile; şeker ve kalp rahatsızlıklarının riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Henüz geç değil… Durma, Harekete geç…
Zusammenhang zwischen COVID-19 und Fettleibigkeit
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni Koronavirüs pandemisi, 2019 yılının son aylarında Çin’de Wuhan kentinde, solunum yolu enfeksiyonu ile ortaya çıkmıştır. Ocak 2020’de literatüre geçen, Koronavirüsün yeni bir türüdür. Bu salgın, insanlarda şiddetli akut solunum yetmezliği sendromuna yol açmaktadır. Diğer yandan obezite de günümüzde en çok karşılaşılan hastalıklardan ve dünyadaki sık ölüm sebeplerinden biridir. Obezite; diyabet, yüksek tansiyon ve çeşitli kalp damar rahatsızlıkları gibi birçok hastalığa neden olabilmektedir. Obezite, besinlerle alınan enerji miktarının metabolizma ve fiziksel aktivite ile tüketilen enerji miktarını aştığında ortaya çıkar. Bu yazımızda Covid-19 ve obezite ilişkisinden bahsedeceğiz. Koronavirüsün sebep olduğu enfeksiyonlar açısından, obez hastalar yüksek risk grubunda yer almaktadır. Obezite ile birlikte akciğer fonksiyonları iyice azalır ve bağışıklık sistemi yavaşlar, nefes alıp verme normale göre oldukça zorlaşır. Koronovirüs akciğere yerleştiğinden, obez hastalarda klinik tablo, normal kilolu hastalara göre daha ağır seyreder. Dünya çapında yapılan araştırmalara göre, entübe edilen hastaların %48’i aşırı kilolu ve obez bireylerden oluşmaktadır. Elde edilen veriler, vücut kitle indeksi yüksek olan hastalarda Koronavirüs ölümlerinin normal hastalara göre daha fazla olduğunu göstermektedir. Covid-19’a yakalanan hastalarda en çok görülen eşzamanlı hastalıklar sırasıyla yüksek tansiyon (%34), diyabet %30), kalp damar hastalıkları (%27) ve obezitedir (%25). Obezite, metabolizma ve bağışıklık sistemini oldukça etkileyen bir enflamasyon reaksiyonudur, ki bu enflamasyonun Koronavirüs kaynaklı ölümlerde yüksek bir etken olduğu kanıtlanmıştır. Covid-19 ve obezite ilişkisine ve uzun dönemdeki etkilerine dair araştırmalar hâlâ devam etmektedir. Koronavirüsün neden olduğu solunum yolu enfeksiyonları, obez hastalarda damar geçirgenliğini artırır ve solunum yolu hücrelerinin aktivitesini azaltır. Yüksek vücut kitle indeksine sahip olan hastalar, toplum içinde daha dikkatli olmalı, maske takmayı, sosyal mesafe ve kişisel hijyen kurallarına uymayı ihmal etmemelidir. Yaşam kalitesini artıracak bir beslenme düzeni uygulamalı ve günlük fiziksel aktivitelere ağırlık vermelidir. Aşırı kilolu ve obez bireylerde öncelik obezite ve obeziteye bağlı diyabet, yüksek tansiyon, solunum yolu ve kalp damar rahatsızlıkları gibi hastalıkları tedavi etmek olmalıdır. Obezite ve obezite kaynaklı hastalıklarınızın tedavisi için doktorunuza danışmayı ihmal etmeyiniz.
KURIOSITÄTEN ÜBER HÄMORRHOIDEN
Hämorrhoiden, oder Hämorrhoiden, wie sie im Volksmund genannt werden, sind eigentlich normale Strukturelemente am Ausgang des Dickdarms. Die Verschlechterung der normalen Struktur dieser Strukturen, die funktionelle Aufgaben bei der gesunden Defäkation und Gasabsorption haben, wird als Hämorrhoidalleiden (HH) bezeichnet. Das Hämorrhoidalleiden tritt häufiger bei Menschen auf, die unter Verstopfung leiden, einen schwierigen und harten Stuhlgang haben, häufig Durchfall haben, lange auf der Toilette bleiben, sich ballaststoffarm und unausgewogen ernähren, zu wenig Wasser trinken, eine sitzende Tätigkeit ausüben, schwere Lasten heben, lange im Sitzen oder Stehen arbeiten oder an Krankheiten leiden, die den Druck im Bauchraum erhöhen (z. B. Schwangerschaft, portale Hypertension). Es gibt Erkrankungen, die mit HH verwechselt werden können, einschließlich bösartiger Erkrankungen. Deshalb ist bei Beschwerden wie Blut aus dem Anus, Schwellung der Hämorrhoidalpolster, Nässe im Anus, Ausfluss aus dem Anus, Schmerzen im Anus unbedingt eine allgemeine chirurgische Untersuchung erforderlich. Etwa die Hälfte der Patienten mit Hämorrhoiden lässt sich mit einer Änderung der Lebensweise und einer Kombination von Medikamenten wirksam behandeln. Wenn die Behandlung nicht anspricht, werden nicht-chirurgische Methoden wie Bandligatur, Hämorrhoiden-Radiofrequenz-/Laserablation und gegebenenfalls die chirurgische Entfernung von Hämorrhoiden angewandt. Die Behandlungsbedürfnisse der einzelnen Patienten sind jedoch unterschiedlich. Die Untersuchung, die Untersuchungen und die Nachsorge sind unerlässliche Elemente für das Behandlungsmanagement und die Entscheidung.